23 Ekim 2015 Cuma

Kadın ve Erkek arasında ki farklar..

KADIN VE ERKEK ARASINDA FARKLAR


Kadın ve erkek arasında fark olduğunu zaten biliyoruz ama bu farkların ne olduğunu net bilmek işin asıl kısmı.Bunun için kadın erkek arasındaki bir kaç farkı esprili bir dille anlatan videoya bir göz atın derim ;





20 Ekim 2015 Salı

Kadınlar hakkında ilginç bilgiler

Kadınların ilginç özellikleri

Beyin yapılarının karmaşık olduğunu bildiğimiz kadınların ilginç özelliklerini merak ediyorsanız eğer;





Kadınları daha iyi analiz etmek istiyorsanız bu bilgiler size yol gösterecek.

Peki kadınlar hakkındaki bu bilgiler neler?

1
. Kadınlar günde yaklaşık 20000 kelime konuşabilme özelliğine sahiptirler bu durum erkeklerde ise sadece 7000 kelimeyle sınırlı. Konuşulacak insan varsa karşında 20000 olabilir tabi.

2.
 Bir kadın 90 saniyede bir hamileyken ya da doğum esnasında hayatını kaybediyormuş.Hayat işte bir varsın bir yok.

3.
 Araştırmalara göre kadınlar yılda yaklaşık 120 saatini ayna karşısında geçiriyormuş tabi bu kıstaslara uymayan kadınlarda var.

4.
Antik roma döneminde kadınlar parfüm olarak gladyatör teri kullanıyormuş. Keşke kullanmasalarmış ama zevkler ve renkler tartışılmaz tabi.

5.
Kadınlar seksten sonra 5-8 gün içerisinde dahi hamile kalabilirler.Kadın bu her türlü sürprizi bekliyeceksin.

6.
İngiltere'de bir kadının ortalama 19 çift ayakkabısı vardır. Bunların 7 tanesini kullanmaktadır. Yaşam standartları işte.

7.
Rusya'da kadın sayısı erkek sayısından 9 milyon daha fazladır. Ondan sonra neden türk erkekleri rusya ya göç ediyor.. 

8.
ABD de doğumların %40'ı evlenmemiş anneler tarafından gerçekleştirilmektedir. Orası Amerika ..

9.
Kadınlar toplamda ömürlerinin 1 senesini ne giyeceklerini düşünerek geçirirler. Beyin jimnastiği..

10.
Boşanan en genç kadın 10 yaşında boşanmıştır. O yaşta öyle bir hak doğmuşsa ne mutlu ona.

11.
Topuklu ayakkabılar ilk olarak 1600 lü yıllarda erkekler tarafından giyilmiştir. Daha sonra kadınlar daha erkeksi görünmek için giymeye başlamışlardır. Kadın dediğin erkek gibi olmalı.

12.
İsrail kadınlara askerliği zorunlu kılan tek ülkedir. Yapsınlar efendim askerlik yan gelip yatma yeri değil.

13. Kadınlarda kalp krizi göğüs ağrısı olarak değil, mide bulantısı ve omuz ağrısı olarak kendini gösterir. Benim midemde reflü var ondan yoksa ne kalp krizi ya Allah korusun.

14.
Şu anda ABD deki kadınların %4 ü hamiledir. Ee napalım yani..

15. Kadınların kalbi erkeklerden daha hızlı atar. Kadınlar daha duygusal oldukları içindir o.

16. Dünyanın ilk başarılı rahim nakli gerçekleştirilen kadını 2013 senesinde hamile kalmıştır. Ama kaç yılında nakil gerçekleşmiş onu bilemiyoruz tabi.

17. Kadınlar ömürlerinin 4 senesinde regl geçirirler. Bu ortalama kaç yıl için geçerli bir istatistik bilmiyorum tabi.

18. Kadınlar erkeklerden daha fazla tat alma tomurcuğuna sahiptir. Ben niye yemeklerden tat alamıyorum.

19. Yapılan araştırmalara göre hamileliğinde horlayan kadınlar daha ufak bebeklere sahip olurlar. Çocuk yeterli havayı almadığı için yeteri kadar gelişemez, bence ondan.

20. Bazı kadınlar genetik mutasyon sonucu milyonlarca daha fazla renk görebilirler. Nasıl, hangi renk, hem o kadar renk var mı ki?

21. Uzun boylu kadınlarda kansere yakalanma riski daha yüksektir. Bilimsel konuşmakta fayda var yani neden olduğunu bilmeden inanmam..

22. İngiltere'de bir kadın hayatı boyunca ortalama 111 adet çantaya sahip olur. Sanki bana az gibi geldi yani sen 19 çift ayakkabı al hayatın boyunca 111 çantaya sahip ol.

23. Hamile kadınların %30'u 'pica' adı verilen yenilemez şeyleri canın istemesi hastalığına tutulurlar. Kansız kalıyorlardır demir eksikliğinden dolayı toprak yeme ihtiyacı duyabilirler bence normal.

24. ABD de 40000 kadının erkek spermine alerjisi vardır. Peki Türkiye?

25.
Dünyanın en zengin 20 kadını servetlerini eşlerinden ya da babalarından elde etmişlerdir. Yalandır o.



16 Ekim 2015 Cuma

Kadınların Biyolojik Üstünlüğü


Kadınların fiziki yapısı, narinliği, çekici güzellikleri, yumuşak kıvrımları ve hoş kavislerinin altında yatan güç daha uzun süre yaşamalarını ve sağlıklı kalmalarını sağlıyor. Erkeklerin kaslı, güçlü ve kuvvetli yapısı, kadından daha üstün niteliklere sahip olmalarını sağlasa da kadın biyolojik gücü sayesinde daha üstündür ve dirençlidir.

Kadın anne karnında da normal yaşamında da yaşama konusunda erkekten bir adım ileridedir. Ve kadın anne karnında daha fazla güç göstererek hayata tutunur. Kadının yaşama oranı erkeğe göre daha fazladır. Georgetown Üniversitesi, Tıp Fakültesi Fizyoloji Profesörü Dr. Etselle Romey’in araştırmaları neticesinde ortaya çıkan bu gerçek, erkek kadından daha üstün niteliklere sahiptir teorisini sona erdirmiştir. Bu sadece insanlar için değil memeli olan tüm türler için geçerli bir gerçektir.
Günümüzde dahi birçok ölümcül hastalığa yakalanan ve etkilerini en fazla yaşayan erkeklerdir. Kolesterol, kalp gibi hastalıkları yaşayanların çoğunluğu erkeklerden oluşmaktadır. Bunun en önemli sebebi, kadınların bakteriyel enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı olmasıdır. Bu dayanıklılığı sağlayan en önemli etken ise Globulin M’e fonksiyonuna sahip olmalarıdır. Bu koruyucu protein sayesinde hastalıklara karşı daha fazla direnç gösteriyorlar ve daha uzun yaşayabiliyorlar. Ayrıca kadının seks hormonu estrojen’in bağışık globulini arttırdığı için yaşam hücreleri daha fazla işleve sahiptir. Kadınlara doğuştan verilmiş olan üreme ve çocuk doğurma verimliliği, yine kadına biyolojik bir üstünlük kazandırmaktadır.


Hormonel ve bağışıklık yönünden avantaj taşıyan kadınlar, genetik hormon bileşenlerden olan X ve Y kromozomları, erkeklerin kromozomundan daha farklı bir yapıya sahip olmasıdır. Yani kadını üstün kılan iki X kromozomun daha güçlü olmasıdır. Bu doğum esnasında bile ortaya çıkabilmektedir. Eğer anne kan pıhtılaşması sorunu yaşıyor ise bu direkt erkek çocuğa geçebilmekte, fakat kız çocuğu bu sorundan etkilenmektedir. Yani kusurlu gen yapılarından, sadece erkek çocuk etkilenmektedir. Bu erkek çocuğun dünyaya geldiğinde farklı hastalıklar yaşamasına neden olur. Erkeğin taşıdığı seks hormonu ise kalp rahatsızlıklarına davetiye çıkarmaktadır. Testosteron hormonu, kroner damar tıkanıklığına yol açtığı için birçok hastalık meydana gelir ve erkeklerin yaşam süresi kısalır. Kadının bağışıklık sistemini güçlendirecek hormonların var olması, onları tehlikeli hastalıklardan korunmasına ya da daha az zarar görmesine neden olur.

Bazı istatistiklere göre, her 100 dişiye karşı yaklaşık 140 erkek oluşmaktadır. Erkek doğumdan öncede sonrada daha fazla zarar görmektedir. İlk aylarda kız bebekten çok erkek bebekler yaşamını yitirmektedir. Doğum esnasında oluşan herhangi bir aksilik esnasında %25 kız, %71 erkek çocuk zarar görmektedir. Sosyal ve ekonomik etkilerden erkekler daha fazla etkilenme ve en fazla psikolojik sorunlar yaşayan ise yine erkeklerdir.



15 Ekim 2015 Perşembe

Kadınlar ile ilgili bir haber de Stephen Hawking den


‘Her gizemi çözdüm kadınları çözemedim’
Ünlü fizikçi Stephen Hawking: Kadınları çözemedim” dedi
Motor nöron hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan ünlü fizikçi Stephen Hawking, “Kara deliklerin, ışık hızının gizemini çözecek araştırmalar yaptım ama kadınları çözemedim” dedi

KUANTUM fiziğindeki görüşleriyle evrenin anlaşılmasına yeni boyutlar kazandıran Hawking, New Scientist dergisine verdiği röportajda, birçok erkek gibi günün büyük bir kısmında kadınları düşündüğünü söyledi. Hawking, “En çok ne hakkında düşünüyorsunuz? ” sorusuna, “Kadınlar... Onlar tam bir gizem” diye yanıt verdi. Bu hafta 70 yaşına basacak olan Cambridge Üniversitesi profesörü Hawking, 21 yaşında yakalandığı hastalık nedeniyle iletişim kurabilmek adına sadece yanağını hareket ettirebiliyor, dış dünyayla tüm ilişkisi ise teknolojik sandalyesi aracılığıyla gerçekleşiyor.

Cennet peri masalı
Hawking, 1995 yılında Elanie Mason ile dünya evine girmiş, 11 yıl süren evlilik 2006 yılında sona ermişti. Hawking, boşanması hakkında, “Bu beni hiç şaşırtmadı. Çok, çok uzun bir zaman önce olmasını istediğim bir şeydi” demişti. Hawking, geçen yılın Mayıs ayında Guardian gazetesine verdiği özel röportajda ise “Cennet’in ölümden korkan insanlar için bir peri masalından ibaret olduğunu” ileri sürmüştü. Tüm temel dini inanışları bir kenara koyan Hawking, “İnsan beyninin ölümünün gerçekleştiği noktanın ötesinde hiçbir şeyin var olmadığını” iddia etti. Hawking, “Son 49 yıldır erken gelecek bir ölümün beklentisiyle yaşadım. Ölümden korkmuyorum ancak ölmek için acelem yok. İlk önce yapmak istediğim birçok şey var” ifadesini kullandı.

14 Ekim 2015 Çarşamba

Kadınlar Yüzleri Erkeklerden Daha Rahat Hatırlıyor


McMaster Üniversitesi’nin araştırmasına göre kadınlar erkeklere nazaran gördüğü insanların yüzlerini daha rahat hatırlıyor. Bunu sebebi ise bilmeden de olsa karşıdakinin yüz hatlarını inceliyor olması. Bulgular uzun süredir sorulan“Neden bazıları karşısındakinin yüzünü çok rahat hatırlıyorken, bazıları hemen unutuyor?” sorusunun cevaplanmasında yardımcı olacak. Rotman Enstitüsü’nden araştırma görevlisi Jennifer Heisz şöyle anlatıyor:

“Gözlerimizi yeni tanıştığımız birinin yüzü üzerinde gezdirmemiz, kişiyi daha sonra hatırlama yeteneğimizi etkiliyor. Bulgularımız, epizodik belleğin potansiyel mekanizmasına ve cinsiyetler arasındaki farkına yeni anlayışlar sağlayacak. Kadınların, erkeklere göre, karşıdakinin yüzüne daha fazla bakıyor, bu da zengin ve yüksek bir bellek oluşmasına imkan sağlıyor.”

Araştırmada katılımcıların, yüzün nerelerine baktığını anlamak için göz takip teknolojisi kullandı ve bilgisayardan arka arkaya gelişigüzel seçilen yüz resmileri gösterildi. Her yüze katılımcıların hatırlayabilmeleri için bir isim verildi. Bir grup bir gün boyunca test edilirken diğer grup 4 gün boyunca test edildi. Heisz şöyle anlatıyor:

“Kadınların yüz hatlarına daha fazla takıldığını gördük, fakat bu strateji kesinlikle bilinç dışı oluyor. Bireyler genellikle gözlerini nereye takıldığının farkında değiller, bu da gösteriyor ki olayda bilinçaltı rol oynuyor. Bunlar heyecan verici. Çünkü tüm bunlar demek oluyor ki, birisine ne kadar fazla inceleme öğretilirse, o kişi o kadar iyi bir belleğe sahip oluyor."

Heisz ile birlikte aynı araştırmada çalışan McMaster Üniversitesi’nde psikoloji profesörü Dr. Shore şöyle söylüyor:

“Bulgularımız göz hareketlerimizin değişiminin daha kuvvetli bir bellek oluşumuna yardımcı olabilme ihtimali olduğunu gösteriyor. Artan tarama belki de, aynı yöntem kullanılarak popülasyonun ve özellikle yaşlılar gibi hafıza problemi çeken bireylerin yüz hatırlama hafızaları geliştirilebileceğini kanıtlıyor.” diyor




Kaynak: (Evrim Ağacı)

13 Ekim 2015 Salı

Kadınlar Neden Olmayacak Adamlara Aşık Olur?

Bizi üzeceğini bildiğimiz halde neden tercihlerimiz hep kötü erkeklerden yana olur? İşte bilimsel açıklaması...

Kadınlar, genelde "kötü çocuk" tabir edilen erkeklere aşık olurlar. Söz konusu erkekler çoğunlukla çok yakışıklı, çekicidir ve bu cazibelerinden ötürü kadınlar onlara ilgi duyar. Ve muhtemelen sonu hezimetle biter; adamlar sorumsuzdur ve kendilerinden başka kimseyle ilgilenmezler. Bunun sebebi bilimsel olarak açıklanmıştır.

Cazibelerinin farkındalar; bundan dolayıda egoları çok yüksek kimselerdir ve "elimi sallasam ellisi" felsefesine sahip oldukları için hayatlarına girip çıkan kadınları pek önemsemezler.

Kadınların bu erkekleri seçmesinde de birkaç sebep vardır.
 
Bunlardan biri, kadınların erkeklerdeki cazibeye karşı koyamayışları. Dış görünüşü çok çekici olan erkeklerin iyi bir baba olacağını düşünen kadınlar, ilişki sonunda ne yazık ki üzülüyorlar.

Diğer bir sebep ise, 

karşılarındaki adamın, kafalarında kurdukları beyaz atlı prens olduğuna inanmaları. Hayalleri ve gerçekleri birbirine karıştıran kadınlar, hep bekledikleri adamla karşılaştıklarını zannettiği için "kötü çocuk"lar ile birlikte olmayı seçiyorlar.

Bütün kötü yönlerine rağmen neden bu böyledir hiç bilemeyeceğiz belki de. 

İşte toparladığımız sebepler şu şekilde:

Saf karizma olmaları , kadınlara kötü davranan bu adamlar bizleri etkilemek için ne yapmalarını çok iyi bilirler. Biz de onların sözlerinden ne yazık ki etkileniyoruz.



Vakit ayırmamaları, nedense bu adamların bize vakit ayıramıyor olmalarını çekici buluyoruz. Arkadaş çevresindeki kadınlara vakit ayıramayan adamlar, hep daha ilgi çekici bulunuyor.

Çok iyi flört ediyorlar, kötü adamlar flört etmesini çok iyi bilirler. Onlarla konuşmak, bize yazdıkları karışık mesajlar ve onlarla ilgili her şey bizleri heyecanlandırıyor. Gün içinde dört gözle bekliyoruz onlarla konuşmayı. Bu durum ‘bir şeye kolay sahip olamamanın’ getirdiği hazla bağdaştırılabiliriz.



İnsanı zorluyorlar, bazı erkekler biz kadınları mutlu etmek için ellerinden geleni yaparlar. Hava kar kış olsun onlar için farketmez ve sadece biz istediğimiz için kahve almaya bile giderler. Her zaman onlar için biz ön plandayızdır. Bize hiç, kendi fikirlerini söylemezler ve onlar için hep biz haklıyızdır. Karakterlerini ezdirdikleri için bizlere sıkıcı gelirler. Bu anlattıklarımız kötü adamlarda yaşanmadığı için onlar yine bizim için ilgi çekicidir.

İletişim iyi değildir, iyi adamlar sürekli bizimle iletişim içindedir. Sürekli mesaj atar, halimizi hatırımızı sorar ve bu bir süre sonra bizleri sıkar. Mesajlarımıza 20 saniye sonra cevap gelmesi eğlenceli değildir. Günlük günaydın, nasılsın ve iyi geceler mesajları güzeldir. Bunların arasına 50 şey daha girince ilişki heyecanını yitiriyor. Yine bu anlattıklarımız kötü adamlarda yaşanmaz.Ve yine seçtik kötü adamları.

Bu sebepler yüzünden kötü adamlara aşık oluyoruz. Biz kadınların doğası ilginçtir. Doğru insanla tanışana kadar bu böyle gidiyor işte…



Kaynak:mahmure.com

12 Ekim 2015 Pazartesi

Kadınlar diyete başladığında neden daha stresli, gergin ve depresif olur?


Kadınlar diyete başladığında, güncel tanımıyla beslenme programında inovasyon gerçekleştirdiğinde, neden mutsuz, gergin ve sinirli olurlar?

Kendi yaşam tarzına ve kendi bedenine uygun olmayan, internette gördüğü ya da arkadaşının tavsiyesiyle uyguladığı şok diyetler birincil etkendir. Unutulmaması gereken en temel nokta, beslenme programının kişiye özel olduğudur. Kişinin kan değerlerindeki dengeyi değiştirmemek hedefiyle kişinin yaşı, boyu, cinsiyeti, yaşam tarzı ve sağlık durumu kriterleri baz alınarak programlanır. Amaç, mevcut kas dokusunu koruyarak, hatta mümkünse artırarak yağ dokusu kaybetmek, sağlıklı kilo vermektir. Hayat başlı başına bir dengedir. Beslenmendeki denge tüm yaşamımızdaki dengeyi etkiler.Diyet renklidir, zevklidir, mutluluk verir ve hem bedenen hem ruhen hafifletir.

Diyet renklidir, zevklidir, mutluluk verir ve hem bedenen hem ruhen hafifletir.

Son zamanlarda popüler olan ve dalgalar halinde yayılan karbonhidratsız diyet, tartı üzerinde kısa sürede kilo kaybı vadeder. Buz dağının görünmeyen tarafında ise; normal sınırların altına düşmüş ya da üstüne çıkmış kan değerleri vardır. Tabi ki, bir de azalan kas dokusuna karşılık sabit kalan yağ dokusu vardır. Bu noktaya özellikle kadınların dikkat etmesini istiyorum, karbonhidratsız beslenmek, beyin kimyanızı ciddi şekilde etkileyebilir.

Massachusettes Teknoloji Enstitüsü’den bir grup araştırmacı, karbonhidratların, beynin serotonin salgılanmasına yardımcı olduğunu ortaya koydu. Bu kritik işlevi yerine getirecek yeterli karbonhidrat olmadığında, diyet yapanlar serotonin yoksunluğu çekiyor ve sinirli, endişeli, depresif hissetmeye başlıyor. Yani iradenin zayıflığından değil, biyolojik etkenler buna neden oluyor.

Serotonin, pek çok zihinsel ve fiziksel fonksiyon için kritik öneme sahip bir beyin kimyasalıdır. Huzur verir, sakinleştirir ve cesaret verir. Yüksek seviyede serotonin, zorlukların üstesinden gelmek ve hedeflerimize ulaşmak konusunda iyimser hissetmemizi sağlar. Düşük serotonin ise, bir şeyi başarma konusunda endişeli ve karamsar olmamıza, korku duymamıza neden olur.Düşük serotonin, bir şeyi başarma konusunda endişeli ve karamsar olmamıza, korku duymamıza neden olur.

Geçmişlerinde kundakçılık, saldırı ve cinayet gibi saldırgan davranışları olan kişilerde serotonin seviyesinin düşük olduğu ortaya konmuştur.

Düşük serotonin seviyesini işaret eden örnek davranışlar:

• Takıntılı ilişkiler
• Sürekli para, iş veya gelecek meseleleri üzerine düşüp kaygılanmak
• Karar almaktan kaçınmak
• Bağımlı ve muhtaç hissetmek
• Kaygılar yüzünden uykuya dalmakta zorlanmak
• Sık sık şekerli veya karbonhidratlı yiyecekler yemek istemek

Kadınlar ise daha çok risk altında. Neden mi?

Çünkü beyinlerinde erkeklerden daha az serotonin bulunduğu ve erkeklerden farklı bir biçimde işlemden geçiyor olabileceği düşünülüyor. Kadınlara, erkeklere oranla 2 kat fazla depresyon teşhisi konuyor ve kadınlar daha fazla migren sorunu yaşıyor. Kadınların biyolojik yapılarının farklı olması ya da sosyal açıdan erkeklerin karşılaşmadığı stres yapıcılara ve olumsuz algılara maruz kalabilmeleri etkenler arasında yer alıyor.

Yapılan bir araştırma, neden özellikle kadınların diyet yapmakta daha çok zorlandığı konusunda sonuçlar ortaya koyuyor. Üç haftalık düşük kalorili bir diyetin akabinde, erkekler de kadınlar da yaklaşık aynı oranda kilo verdiler. Ancak deneyin sonunda, kadınlar erkeklere göre çok daha endişeli, mutsuz ve duygusal çalkantılara müsait bir hale geldi. Araştırmanın sonuçları arasında, kadınların serotonin üretme ve depolama kapasitesinin erkeklerden daha düşük olabileceği ihtimali üzerinde duruldu.

Sürekli başkalarının kendi hakkında ne düşündüğü konusunda kaygılanmak d
a çoğunlukla serotonin seviyelerindeki eksikliği gösterir ve kadınlarda daha çok görülen bir durumdur.

7 farklı duygu durumu için 7 pratik öneri
Araştırmanın sonuçları arasında, kadınların serotonin üretme ve depolama kapasitesinin erkeklerden daha düşük olabileceği ihtimali üzerinde duruldu.

Stresliysen: 2 kare %70 bitter çikolata at ağzına. Buzdolabında 10 dakika bekletirsen etkisi daha da artar.

Endişeliysen: Somon balığı yetişir imdadına. Fırında zencefil ve limonla marine edilmiş sarımsaklı somonu dene.

Kızgınsan: Kalk kendine bir fincan yaseminli yeşil çay yap.

Halsizsen: Kendine büyük bir kase ıspanaklı ve lor peynirli salata ya da ıspanaklı yumurta pişir.

Huzursuzsan: 1 kase yoğurt içine bir avuç berry ekle ve tarçınla taçlandır.

Üzgünsen: 1 kase yulaf ezmesine 1 su bardağı yarım yağlı süt ekle ve mutluluğun seni sarmalamasına izin ver.

PM(Pre-Menstrual) Sendromu yani regl öncesi sendrom yaşıyorsan: 2 yumurtayı haşla ve 1 dilim tam buğday unlu ekmekle birlikte, tadını çıkararak midene indir.

Sinema tarihinin en önemli oyuncularından biri olan Audrey Hepburn’ü, sadece oyunculuğu ve güzelliği ile değil, sağlıklı yaşamı ve başkalarına uzattığı yardım eliyle de tanıyoruz. Peki Audrey’in her gün patates tükettiğini ve patatesin onun için sürdürülebilir bir hayatın anahtarı olduğunu biliyor muydunuz?

Bu hafta da yazımın sonuna geldik ve ilham kaynağı Audrey’in, bir röportajında verdiği demeç ile bitiriyorum.

‘’Hayatınızdan yıllar geçtikçe 2 elinizin olduğunu keşfedersiniz. Biri kendinize yardım etmek için, biri de diğer insanlara.’’ Öncelikle kendine yardım etti. Çünkü başkalarına yardım edebilmek için sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olması gerekiyordu.

Daha fazlasını öğrenmek isteyenler Audrey’in oğlu Luca Dotti’nin kaleminden çıkan ‘’Audrey Home’’ isimli kitabını okuyabilirler.



Kaynak:http://www.uplifers.com/

8 Ekim 2015 Perşembe


Kadınlar arasında kıyasıya rekabet

Bir gece kulübündeyiz.
Yaz akşamı. Hem sohbet ediyor hem de etrafımızı seyrediyoruz.
Müzik belli bir saatten sonra teknoya dönüyor.
Ortadaki dans pistinde gençler dans ediyor, ama aslında gerçek bir dans değil bu. Ayakta durmuş, ellerindeki içki kadehleri ile anlamsızca sallanıyorlar. Daha sonra başımı bara doğru çevirdim.
Orada yakışıklı delikanlılar, güzel kızlara kollarını dolamış, sohbet ediyorlardı.
Manzara oldukça normal gibiydi ama tuhaf bir şeyler oluyordu. Bir erkeğin kolu omzunda olan bir genç kız, başka bir adamla bakışıyor, başka bir delikanlı da kendi kız arkadaşının yanındayken, gözlerini başka bedenlere dikiyordu. Günümüzde ilişkilerin yüzeyselleştiğini biliyordum da, bu kadar aleni bir şekilde birbirini rencide etme riskini göze alarak bunu yaşamalarına anlam veremiyordum.

GEVŞEK İLİŞKİLER 


Son dönemde bu tarz ilişki modellerini her yerde, her kesimde, pek çok yaş grubunda görmeye başladık. Bu tarz şeyler belki de ezelden beri var. Ama üzerinde durmak istediğim konu, artık kadınların bir erkek için kıyasıya rekabete girmeye başlamaları. Erkek arkadaşının gözü önünde başkasına bakması, kadın için olağan sayılmaya başlamış. Birbirinin erkek arkadaşını ayartmak ya da aleni bir şekilde bir erkek için kıyasıya rekabet etmek çok sık gördüğümüz olaylar.

Eskiden "Kızımızı ne doktorlar ne mühendisler istedi de vermedik," denirdi. Artık kadınlar evlenebilmek için rekabet etmek durumunda.

Bu gidişattan ne kadınlar ne de erkekler memnun aslında. Fakat ok yaydan çıkmış ve özgürlüğün belki de diplerine gelinmiş durumda. Ama çıkışın yolu, onu bunu yasaklamaktan geçmiyor.

Yasaklarla hiçbir yer varılmıyor.
Neyi engellerseniz, çok daha fazla ilgi çekiyor.

Öyleyse ne yapmalı?

Kadınlara, bir erkek için rekabet etmenin manasız olduğunu nasıl anlatırsınız mesela... Üç-beşini ikna etseniz, diğerleri arkadan vurdu mu, yeniden başa dönülür.

Erkekler de görsel varlıklar oldukları için, ortalıkta bu kadar çok bakmaya değer, estetik olaylar dönerken, kendilerini geride tutmaları çok da beklenemiyor.

Geçtiğimiz sene, tantra eğitimine gitmiştik. Eşli katıldığımız bu eğitimde, değişik bir çalışma yapmıştık.

Salonda bulunan 30 küsur öğrencinin gözlerini bezle bağladılar. Müzik çalmaya başladı. Dans etmemiz istendi. "Kimsenin bedenini görmeden, insanları enerji alanlarına göre, içgüdülerinizle seçin," dediler.

Ve dans başladı. Herkes kime doğru çekildiğini bilmeden, el ele tutuşuyor ve dönüyordu. Bir süre sonra başka partner bulmamız isteniyor, gözlerimiz bağlı, dönüp duruyorduk.

Egzersiz bittiğinde gözlerimizdeki bantları çıkarttık.
Eğer partnerimizi görerek seçip dans etseydik, bu kadar eğlenemeyecektik. Çünkü fiziksel görüntünün insanı çok yanılttığını anladık. Deneyim, özellikle odadaki erkekler için daha tuhaftı.

Onlar hep fiziksel özelliklere bakarak eş seçmeye alışkın olduklarından, bir insanı enerji alanıyla değerlendirebilmenin ne kadar farklı ve çok daha zevkli olduğunu yeni idrak ediyorlardı.

O gece gençleri seyrederken, aklıma tantra eğitimi takıldı.

İnsanlar birbirini kalpten seçmeyi unutuyorlar mı diye düşünmeden edemedim. Bu öğretiyi hayatın her alanında uygulayabilsek, asla birbirimizle rekabet etmek zorunda kalmazdık. Çünkü fiziksel özelliklerle yapılan seçimler bizi öylesine yanıltıyor ki, başkasına ait bir adamı ya da kadını isteyebiliyoruz.


HİSLERİMİZİ YENMEK ZORUNDAYIZ 

Oysa kalpten ve enerjisini hissederek yaptığımız seçimlerde muhakkak çok daha isabetli seçimler yapabileceğiz. Üstelik yanılma payı az olduğu için, başkasına ait olması gereken bir partner üzerinde ısrar etmeyeceğiz.

Bazen biz kadınlar, sadece erkeklere dair korkularımızı değil, diğer kadınların varlık ve tehditlerinden oluşan hislerimizi de yenmek zorunda kalabiliriz.
Bu konuda daha geniş bilgi de vereceğim.




Kaynak:SEDA DİKER





7 Ekim 2015 Çarşamba

Güzel kadın çirkin erkek



Neden güzel kadınlar hep çirkin erkeklerle birlikte, hiç düşündünüz mü?

İdeal çift dendiğinde aklımıza gelen güzel bir kadın ve yakışıklı bir erkek. Ancak bu ancak teoride böyle, gerçek hayata dönüp baktığımızda güzel kadınların yanında çoğu zaman çirkin bir erkek oluyor.

Araştırmalarda ortaya çıkan sonuç, kadınların çirkin erkeklerle daha mutlu olduğu. Çirkin erkeklerin nasıl bir genetiğe sahip olduğu henüz bilinmemekle birlikte, çirkin erkeklerle evlenen kadınların çok daha mutlu evlilikleri oluyor.

Eşinin kendisinden çirkin olduğunu bilen kadın, eşinin kaçamak yapma fırsatının daha az olduğunu bilerek daha mutlu ve huzurlu bir evlilik sürebilme şansı yakalıyor. Oysa eşi kendinden daha çekici olan kadınlar, bir ihanetle karşılaşma ihtimallerinin daha fazla olduğunu düşündükleri için sürekli bir şüphe duyuyorlar.

Başka bir araştırmaya göre ise, çirkin erkeklerin güzel partnerlerine daha fazla sahip çıktığını ve bu yüzden güzel kadınların çoğunlukla çirkin erkekleri seçtiğini belirtiliyor.

Diğer bir iddia da çirkin erkeklerin daha alçak gönüllü olması, kadınların gönlünü bu şekilde fethedebilme olanaklarının daha fazla olduğu yönünde.



6 Ekim 2015 Salı

Kadınlar en çok kadınlara bakıyor!



Kadınlar erkeklerden daha çok hemcinslerine bakıyor ve onlar için giyiniyorlar...

İngiliz Daily Mail gazetesinin yayınladığı anket sonuçlarına göre, kadınlar etrafındaki hemcinslerine erkeklere oranla daha çok bakıyor ve onların dikkatini çekmek için kendine özen gösteriyor.

Bir kadın mayo firmasının internet üzerinden yaptığı ankette, ankete katılan iki bin kadından yarısı, çevrelerindeki kadınlarla fiziksel olarak karşılaştırılmaktan zevk duydukları yanıtını verdi. Anket sonuçlarına göre, kadınlar özellikle plajda güneşlenirken güzel görünmeye dikkat ederken, her 10 kadından bir tanesi diğer kadınlardan daha iyi görünmek istediğini söyledi.

Kadınların yüzde 42 ise erkeklerden çok etrafındaki kadınları etkilemek için giyimlerine,saçlarına ve duruşlarına özen gösteriyor.

Ankete göre kadınların hemcinslerinde en çok dikkat ettikleri detaylar şöyle: giyimleri,saç modelleri, ten rengi, beden ölçüsü, dekolte, selüliti olup olmadığı, saç rengi, göğüs ölçüsü, ayakkabı ve çantası Anketi düzenleyen firmanın stilisti Helen Boyle ise yaptığı değerlendirmede, kadınların kendilerini diğer kadı
nlarla ilişkilendirdikleri için birbirlerine baktıklarını belirterek, kadınların hemcinslerinin elbiselerine, saçlarına, ve figürlerine bakmasının oldukça doğal olduğunu söyledi.



Kaynak:mahmure.com

5 Ekim 2015 Pazartesi

KADINLAR NEYE AŞIK OLURLAR?



 Birine fena halde ilginiz var ama kendinize güveniniz yok. Garanti reddedileceksiniz diye hüsnü kuruntuya sarmış şefkat dileniyorsunuz. Aman ha, üzülmeyin, yapmanız gereken şey basit: Fırsat kollamak!

Aynı anda bir kaç kız arkadaşım aşık oldu. Biri uzun zamandır 'normal' bir arkadaşlık yürüttüğü kişiye, diğeri bir Rus'a, bir başkası yanında çalışan çocuğa... Yani aşık oldukları erkekler konusunda ortak bir şey yok. Ama hepsi aynı kıvranmaları yaşıyor...

Mesela ilk söyledikleri söz; 'Aman, bir şey olacağından değil, sadece takılıyorum...' Bu halleri en fazla iki gün sürdü.

Arkasından; 'Hiç böyle biri olabileceğini tahmin etmiyordum!' Şaşkınlık ve çene düşmesi eşliğinde aynı mevzuyu dörtle çarparak anlattıklarına emin olun. Bir de derler ki; 'İnsanlar birbirinden çok farklı!'... Boş versenize. Aynı işte basbayağı.

Bir sonraki aşama; 'Yok canım, çözdüm ben onu, çok yalancı!' Bu dönem de en fazla üç gün devam ediyor. Ve bu üç gün boyunca erkeklerin ne kadar sıradan olduğundan tutun da, aman da nasıl et meraklısı, akıllarının fikirlerinin ağa takılacak herhangi bir kıza hedeflendiği zavallılar olduğu klişelerine doğru salınıyor...

Ve sırada şaşırma monologları; 'Beni çok şaşırttı. Hiç beklemiyordum. Öyle şeyler söylüyor ki inanamıyorum. Şimdiden hayatımızı planlıyor, hayaller kuruyor...'

Ama benim için şaşkınlık, ikinci arkadaşımın monoloğuna kadar dahi süremiyor. Ezberimdeki cümleler takılmış plak gibi devamlı tekrarlanıyor. Zaten bunları ben de yaşamadım mı? 2.377. level'a kadar size sıralayabilirim...

Konumuz, 'kadınlar nasıl aşık olur' değil, biliyorsunuz... O yüzden size bu arkadaşlarımın konuşmaları tazeyken durumu sizin için üşenmeyip değerlendireyim...

Dersimiz: Bir kadın size ne zaman aşık olur?



Birine fena halde ilginiz var ama kendinize güveniniz yok. Garanti reddedileceksiniz diye hüsnü kuruntuya sarmış şefkat dileniyorsunuz. Aman ha üzülmeyin, yapmanız gereken şey basit: Fırsat kollamak!

Beğendiğiniz kadın işinden ayrıldığında, ailesinden birini kaybettiğinde, sevgilisi tarafından terk edildiğinde, evini taşıdığında, tatilden döndüğünde hemen yanında belirin. En iyi fırsat anı, hedefinizde yer alan kadının hayatındaki irili ufaklı değişim zamanlarıdır.

Kadının hayatında boşluk vardır ve en hızlı dolgu malzemesi taklidi yapan hedefi 12'den vurur.

Size bahsettiğim kız arkadaşlarımın asıl ortak tarafları, hayatlarındaki değişim zamanına denk gelen, uyum sağlama, ne aradığını tam anlayamama ve değişimin ne yönde olması gerektiği konusunda kafalarının net olmaması şeklinde dağılmış bir puzzle'ın üzerinde durmalarıydı...

Kadınlar karşılarına çıkan erkeğe kahve falına bakar gibi bakarlar... Gelecek için fallarında ne görünüyor diye açık ve koyular arasında hayallerini düzenlerler ve hiç farkında olmadan o erkek onların hayatlarının sonraki adımını önlerine tepsiyle getirmiş gibi hissederler.

Ve aşk müzikleri...
Bu aşk bazen hayat boyu sürer, bazen de gerçekten ne istedikleri ya da hayatlarını nasıl kurmak istedikleri konusunda karasızlığa düşüp yeni arayışlara doğru süzülürler...

Hani çok sıradan bir laf gibi olacak ama; kadınlar hayallerine aşık olurlar.



Aşkın bir puzzle olduğunu sakın unutmayın!


Eğer sizdeki parçalar bir kadının eksik olduğunu düşündüğü parçalara denk geliyorsa ne ala...

Sizlere bir yastıkta kocamayı vaat edeceğim ama çookkk zooorr. Daha görevim bitmedi kuzucuk gurucuklarım. Beni takip etmeye devam edin...





Kaynak:http://www.ilhanuckan.com/

2 Ekim 2015 Cuma

Kadınlar Hakkında Yıllardır Söylenen Gerçek Ortaya Çıktı


Kadınlar sevgilisi veya evli olan erkeklerden daha fazla hoşlanıyor, bir ilişkisi olan erkekler onlara daha çekici geliyor.

Amerika'da bulunan Oklahoma Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, kadınlar "zor veya elde edilmesi imkansız" erkeklerden daha fazla hoşlanıyor. Uzmanlar buna "Angelina Jolie sendromu" adını verdi.


Erkekler için ise, bir kadının "evli ya da bekar" olması farketmiyor...
Oklahoma Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya yaklaşık 500 kadın katıldı. İki gruba ayrılan kadınlara aynı erkeklerin fotoğrafları verildi. Bir gruba baktıkları fotoğraflardaki erkeklerin evli olduğu, diğerlerine de bekar olduğu söylendi. Araştırmanın sonucuna göre, ortalama bir erkek "bekar" olduğu söylendiğinde kadınların yüzde 60'ı tarafından beğenildi. Ancak bu erkeğin evli olduğu açıklandığında, bu kez kadınların yüzde 90'ı aynı erkeği çekici bulduklarını açıkladı. Uzmanlara göre, kadınların evli erkeklerin peşinde koşmasının nedeni tamamen evrimsel. Buna göre eğer bir erkek bir kadın tarafından "seçilmişse" diğer kadınlar, bu erkekte "bir şey" olduğunu düşünüyor. Bir kadının bir erkeği seçmesi, diğer kadınlar tarafından "Bu erkek bekarlardan daha değerli" hissi yaratıyor.



1 Ekim 2015 Perşembe

Kadınlar Neden İlgi Bekler

Kadınlar her zaman bilir ki ilgi bekler, Şefkat Bekler, Sevgi Bekler ve aynı zamanda kendilerinin her istediğini yapabilecek onun sözünden çıkmayacak bir erkek ister peki bazı kadınlara bakıyoruz ki bu beklentilerini vermeyen bazı erkeklere bayanlar neden şans verir.

Son zamanlarda günümüzde ve hayatımızda kendine kendine güvenen hayatta ayakta durabileceğine inanan güçlü kadınlar yetişmekte bu tür kadınlar dikdatör tarzı bir yapıya sahip kadın haliyle yetişir hayata atılmış iş kadını gibi bir düşünceye sahip kadın gibi değildirler güçlü ve kendine güvenen bir kadın karakter meselesidir bu tür kadınlar hayatlarında disipline sahip olmayı isteyen sözünü erkeği dahil herkeze geçirmeye çalışan dikdatör tarzı bir yapıya sahiptir her şeyi kendi kontrolünde olsun isterler eski dönemlerde ki kadınlar bu şekilde yetişmez di kendilerine olan güveni düşük olan kadınlar yetişirdi ama artık günümünzde ki kadınlar bu şekilde değil bu kadınlar açısından iyi bir gelişme söz konusu olabilir

Peki Aşk,Sevgi,Gönül,İşlerinde eskiden günümüze neler değişti inceliyelim


Bir Kadın bir erkeği ile karşılayor ve evleniyor bu kadın hayalindeki bir erkeği bulduğu için mi evleniyor yoksa o erkeği hayalinde ki bir erkeğe sokabilirim huyunu ve karakterini değiştirebilirm düşüncesi ile evleniyor eskiye baktığımız zaman Kadınlar önceden görücü usülü evlenip erkeğini o şekilde kabul edip erkeği nederse kabul ederler di ama şimdi ki zamanı eskiye nazarn kıyasladığımız zaman durum öyle değil şimdi erkek ne söylese ağzından ne çıksa ağzının payını alıyor ve söyledikleri cümleler hakkında kadınlar tarafından eleştirilebiliyor ve erkeğine her konuda fikrini söyleyebiliyor acaba erkek kadın arasında saygı bu yüzden mi bitiyor gibi düşünebilirmiyiz

Günümüzde erkekler beğendiği bir kadını elde edebilmek için mücadele eder bu mücadele biraz ağır gelebilir neden mi şimdi günümüzde kadınlar çok nazlı ve bir o kadar da şımarıktırlar ve bu halleriyle beyaz atlı prenslerini beklerler kendilerince gelin güvey olurlar ama dikkat edilirse bir buket çiçek ve bir kaç güzel söze hangi kadının yağları erimez ki birde bakmışsınız aşk kapısını açıvermişsiniz mercimeği fırına vermişsiniz fakat evlilikten sonra bu heyecanlı dönemin zamanı bitiyor heyecanı bitiyor neden bu büyü bozuluyor.

Günümüzde ki kadınlar istediği erkekle karşılaşıyor olsalar da erkeğini yönetmek isterler ve yönetemeyince hırsa kapılır sinir olurlar ve sonrasında farklı bir kadın olurlar o  kadın çok farklı bir kadındır ve sonra yaptıklarından sonra bir hata olduğunu var sayarak erkeğini karşısına alıp konuşmayı tercih eder ve erkeğini sorguya tutmaya başlar o neden böyle bu neden böyle neden bu şekilde yapıyorsun gibi sorular erkeğin hoşlanmadığı bir konudur hesap vermekten hoşlanmaz erkekler ve iplerin koptuğu andır.


Kaynak:http://benimmarifetlerim1.blogcu.com/